Rusya’nın Tataristan Cumhuriyetinde dün önemli bir tören vardı. Kazan Başkonsolosumuz Turhan Dilmaç, Tataristan Cumhurbaşkanı Rüstem Minihanov tarafından “Üstün Emek” madalyası ile ödüllendirildi.
Diplomatlar birçok ülkede görev yaparlar ama çalıştığı yerde kalıcı izler bırakmak herkese nasip olmaz. Turhan Dilmaç iz bırakmayı başaran diplomatlarımızdan biri oldu.
Dilmaç’ı, 2012 yılında Moskova’da göreve başladığım gün tanımıştım. Moskova’da birkaç yıl çalıştıktan sonra Kazan’a başkonsolos olarak tayin edildi. Kazan’daki görevine başlamadan önce yaptığı ilk şey Tatarcayı öğrenmek olmuştu. Rusça bilmesine rağmen, görev yapacağı bölgenin insanları ile ana dillerinde sıcak ve yakın bir temas kurmak istiyordu.
Rusya ve Orta Asya bölgesini en iyi bilen diplomatlarımızdan biri olan Dilmaç, güçlü tarihi ve kültürel bağlarımızın olduğu Tataristan’da çalıştığı yıllar içinde toplumun her kesimi ile yakın ilişkiler kurdu. Yöneticilerden halka, sporculardan işadamlarına, esnaftan cami cemaatine kadar kadar her kademeden insanlara ulaştı. Türkiye’nin uzaklardaki bir ülke olmadığını, ortak tarihin, ortak kültürün ve ortak değerlerin önemini her fırsatta dile getirdi.
Rusya ile ilişkilerimizin sıkıntılarla dolu olduğu günlerde ilişkilerin düzelmesi için çaba harcadı. Türk yatırımcıların Tataristan’a yatırım yapmaları için çalışmalar yürüttü, Türk kültürünün tanınması için sayısız etkinliğe imza attı. Çok sevdiği ve yanından ayırmadığı fotoğraf makinesi ile Tataristan ve çevresindeki bölgelerin güzelliklerini fotoğrafladı ve çektiği resimleri sergiledi.
Dilmaç, davet edildiği yerlerde Tatarca ve Rusça konuşuyor, Türkiye’nin dostluk ve kardeşlik mesajlarını insanlara ana dillerinde aktarıyordu. Basınla ilişki kurmaktan çekinen birçok diplomatın aksine, Tataristan basınının en sevdiği yüzlerden biri haline gelmişti. Kazanlılar Turhan Dilmaç’ı, eşini ve çocuklarını kendi yakınları gibi görüyordu.
Görev yaptığı yerle o kadar özdeşleşti ki bir dergi tarafından yapılan en etkili Tataristanlılar listesinde onun da adı geçiyordu.
Dün yapılan törende, işte bu samimiyet ve özveri ödüllendirilmiş oldu. Şahsen ben ülkem adına büyük gurur duydum. Bize bu gururu yaşattığı için kendisine teşekkür borcumuz olduğunu düşünüyorum. Bundan sonra yapacağı görevlerde de başarılar diliyorum.
orhan gazigil 